Yaşlandıkça beyninizi genç tutmanın formülü: Dans etmek
Gençliğimizde dinlediğimiz şarkılar adeta zaman kapsülü etkisi yaratıyor ve bizleri gençleştiriyor. Yaşlandıkça hem zihinsel hem de fiziksel sağlığımızda değişimler, bozulmalar oluyor. Hatta bazen durum daha da ciddileşiyor ve demans, Alzheimer gibi hastalıklar görülebiliyor. Ancak hemen karamsarlığa kapılmaya gerek yok. Son dönemde yapılan klinik çalışmalar, aerobik egzersizlerin özellikle dansın beden, zihin ve beynin genç kalmasına yardımcı olduğunu gösteriyor.
Almanya’nın Magdeburg şehrindeki Nörodejeneratif Hastalıklar ve Spor Bilimleri Merkezi’nden uzmanlar, dans sınıflarındaki orta ve ileri seviyedeki fiziksel aktivitenin nöroprotektif faydaları tespit edilmeye çalıştı. Buna göre hem dans hem de fitness çalışmaları yaşlılıkta hippokampal plastisiteyi geliştiriyor ancak dans çalışmaları aynı zamanda denge kabiliyetini artırıyor. Yürüyüş, bisiklet sürme, eliptik antrenman gibi aerobik fiziksel aktiviteler de dans egzersizleri de beyindeki gri maddeyi artırıyor. Bu önemli bir sonuç çünkü öğrenme ve hafıza konusunda önemli bir rol oynayan hippokampüs, yaşa bağlı olarak gri maddenin azalması nedeniyle daha hassas ve zarar görebilir bir hale geliyor.
Araştırmacılar, denge konusundaki gelişmelerin; ayak adımlarının karmaşık koordinasyonu, kol hareketleri, hız ve ritimdeki değişiklikler gibi dansın doğasında yer alan özelliklere bağlı olduğunu söylüyor.
Herkesten bağımsız ve sağlıklı bir hayat yaşama arzusu aslında bir hayal değil. Fiziksel aktivite bu isteği gerçekleştirmenin yollarından biri. Dans ise, yaşlanmaya bağlı olarak gerçekleşen bedensel ve zihinsel olumsuzlukların önüne geçmenin en etkili yolu.