Akran, çocuk ve ergenlerde aynı yaş grubundan olan bireyleri ifade eden bir kavramdır. Akranlarla kurulan ilişkiler ve akran gruplarına dâhil olmak özellikle ergen bireyler için çok önemlidir.
Ergenlik dönemiyle birlikte bireyler ailelerinden uzaklaşmakta, arkadaşlarıyla daha yakın ilişkiler kurmakta ve akran grupları içerisinde daha çok vakit geçirmektedirler. Bu dönemde bireyin kendisine yönelik algısının şekillenmesinde, akranlarının onunla ilgili düşünceleri çok önemlidir. Akranlarından gelen olumlu geribildirimler bireyin kendisine yönelik olumlu bir algı geliştirmesini, sağlıklı ilişkiler kurabilmesini ve daha kolay sosyalleşebilmesini sağlarken olumsuz geribildirimler tam tersi bir etki göstermektedir.
Ergenlik döneminde bireyin olumlu arkadaş ilişkileri geliştiremeyişi veya arkadaşlarıyla kurduğu çatışmalı ilişkiler daha sonra yaşayacağı problemlerin belirtileri olabilmektedir. Olumsuz akran grupları da ergenin davranışlarının yönünü belirleyen unsurlardan birisidir. (Lempers, 1993; Akt: Yıldırım, 2007).
Akran baskısı bireyin; içerisinde bulunduğu akran grubundaki kişiler tarafından, onların davranışlarına benzer şekilde davranmaya zorlanmasıdır. Akran baskısı, kişiye doğrudan nasıl davranacağının söylenmesi şeklinde olabilir veya kişinin akran grubuna katılmak için kendisini o davranışa uymak zorunda hissetmesi şeklinde olabilir. Birey bir gruba ait olmak, ait olduğu grup tarafından dışlanmamak, grup üyelerinin kendisiyle alay etmesine maruz kalmamak için bu baskıya boyun eğer.
Kabul görme ve onaylanma ihtiyacı, özgüven eksikliği, çatışma ve çözüm bulma becerilerinde eksiklik, yakınlık ve bir gruba dahil olma ihtiyacı, reddedilme dışlanma ve alay edilme korkusu, değer görme ihtiyacı, sosyalleşme ile ilgili problemler, hayır deme becerisinin olmayışı, yanlış ebeveyn tutumları, sağlıksız rol modellerin varlığı ve aile içi iletişim eksikliği ergenin baskıya boyun eğmesine neden olmaktadır.
Ergen bireyin akran baskısına yoğun bir şekilde boyun eğmesi, akranlarının istekleri doğrultusunda kararlar alıp gerçekleştirmesi, özellikle olumsuz bir baskı olduğunda, sağlıklı bir ergenlik dönemi yaşanması açısından sakıncalı olarak değerlendirilebilir. Ergenlik döneminde bireyin “kendini anlama ve değerlendirme” yeterliğini kazanması istenir. (Yeşilyaprak, 2002).
Akran baskısı, sözel ya da sözel olmayan mesajlarla uygulanabilir. Akran gruplarında yaşanan baskı sonucunda bazı ergenler risk alma davranışı ve suç kabul edilen davranışlar gösterebilir.
Risk alma davranışı, bireyin bir durum karşısında kendisini veya çevresini tehlikeye atabilecek bir davranış göstermesidir. Akran baskısı sonucunda ergenler; okuldan kaçma, kopya çekme, okula devamsızlık, akademik başarıyı düşürme, sigara ve alkol tüketme, bir başkasına baskı uygulama gibi farklı risk alma davranışları gösterebilirler.
Grup içerisinde risk alma davranışlarının ergenlere sağladığı, kendi hayatlarını kontrol etme, geleneksel topluma ve yetişkin otoritesine direnmenin ifadesi, kişisel kimliğini doğrulama, akran gruplarına kabul edilme ve gençlik kültürünü benimseme gibi olanaklar vardır. (Gonzalez ve diğerleri, 1994).
Ebeveynler neler yapabilir?
Uzm. Psk. Sinem GÖKÇE
İTK Okulları PDR Bölümü
Kaynakça
Gonzalez, J.T. ve diğerleri (1994). Adolescents’ perceptions of their risk taking behavior, Adolescence, 29 (115), 701- 709.
Yeşilyaprak, B. (2002). .Eğitimde Rehberlik Hizmetleri. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Yıldırım, M. (2007). Şiddete Başvuran ve Başvurmayan Ergenlerin Yalnızlık Düzeyleri ve Akran Baskısı Düzeyleri Açısından İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Adana.