Mahrem: Başkalarına söylenmeyen, gizli.
Mahremiyet: Kişisel gizlilik. Bir anlamda buna, insanın dokunulmazlığı da denebilir.
Mahremiyet eğitimi, cinsel kimlik gelişimi ile çocuğun, kendisinin ve diğer insanların kişisel alanı olduğunu öğrenmesi, bu alana saygı duyması, bedenini tanıması, korumayı öğrenmesi, sağlıklı sınırlar koyabilmesi, kendisi ve karşı cinsle ilgili gelişim farklılıklarını öğrenmesi ve ruhsal gelişimini sağlıklı bir şekilde tamamlayabilmesi için gerekli bilgileri içerir. Bu kavram toplumdan topluma, kültürden kültüre, farklı inançlara göre çeşitli anlamlar kazanabilir. Bu nedenle mahremiyet eğitimi, ilk olarak evde başlar, okulda desteklenir.
Anne baba olarak, çocuklarımızın yaşantılarındaki pek çok soruyu rahatça yanıtlarken cinsellik ile ilgili sorularını rahat ve doğal yanıtlama konusunda zorlanırız. Oysa ki anne babaların, çocuklarının sorularına kendilerinden emin, rahat, net ve çocukların ihtiyacı kadar yanıt vermeleri, çocuğun sağlıklı ruhsal ve cinsel kimlik gelişimi açısından oldukça önemlidir.
İTK Anaokulu ve İlkokullarında Mahremiyet eğitimi, PDR Uzmanları tarafından hazırlanan bülten yazıları ve Avrupa Konseyi’nin hazırlamış olduğu, iyi dokunuş-kötü dokunuşun anlatıldığı “Kiko ve El” çalışması ile desteklenir
PEKİ ANNE-BABA OLARAK BU EĞİTİMİ NE ZAMAN VERMELİYİM?
Mahremiyet eğitiminde, çocuğun kendi fiziksel özelliklerini, karşı cins ile olan farklılıklarını, bedeninin biricik ve ona ait olduğunu, kendi izni olmadan hiçkimsenin bedenine dokunamayacağını, kişisel sınırları ve bedenini nasıl korayabileceğini, iyi ve kötü dokunuşları öğretmek amaçlanır. Bunları öğretmek için en uygun zaman çocuktan cinsel kimliği ile ilgili sorular gelmeye başladığı zamandır. Çocuğun, sorular sorması, genital organını keşfetmesi, yaptıklarının çevre tarafından nasıl algılandığını anlamaya çalışması, bu eğitime ihtiyacı olduğunu gösterir. Mahremiyet eğitimi, çocuğun bu keşifleriyle başlayıp uzun yıllar alabilen bir süreçtir.
Freud’a göre cinsel kimlik gelişimi/mahremiyet algısı, 3-6 yaşları arasındaki fallik dönemde başlar. Erikson’a göre okul öncesi dönem içerisinde (4-6 yaş) çocuk cinsiyet farklılıklarını keşfeder, bu konuda sorular sormaya başlar. Çocuğu sorduğu sorulardan dolayı azarlamamak, girişimlerine engel olmamak, çocukta suçluluk duygularının gelişmemesi için gereklidir. Mahremiyet kavramı öğretilirken suçluluk duymasını sağlayacak ‘’ayıp’’ kelimesinden uzak durulmalıdır. Çocuğun girişimlerini destekleyerek, sorduğu sorulara anlayabileceği biçimde uygun cevaplar vermek, çocuğun kişilik gelişimine olumlu etki edecektir.
BENİM ÇOCUĞUM MERAK ETMİYOR DEMEYİN!
Çocuğun soru sormaması merak etmediği anlamına gelmez, yalnızca konuşmak için uygun fırsatlar yaratılmamıştır ya da çekiniyor olabilir. Merak, çocuk için olağan bir süreçtir. Bu merakın en doğru şekilde giderilmesi çocuğun gelişiminde çok önemlidir. Çocuğunuzla güven duygusuna dayalı bir ilişki kurun. Eğitim için fırsatları değerlendirin ve merak ettiği şeyleri sorması için yüreklendirin. Çocukların sorularına aile tarafından karşılık verilmesi çocukların kendi ve çevrenin sınırlarını tanımaları ve korumalarında önemli etkiye sahiptir.
Cinsel kimlik gelişimine katkı sağlayacak, merakını giderecek yaşının gerektirdiği kadar bilgisi olmayan bir çocuk, ileriki yaşlarda karşı cinsle olacak sosyal-duygusal ilişkisinde çekingen, güvensiz bir tutum sergileyebilir, merak ettiği soruların yanıtını bulmak için yanlış bilgi kanallarını seçebilir. Bu nedenle, “benim çocuğum hiç soru sormuyor neyse ki” demek yerine iyi gözlem yapıp, gerektiği kadar bilgi paylaşmak önemlidir.
MAHREMİYET EĞİTİMİ NEDEN GEREKLİ?
Mahremiyet Eğitimi Bireyin Kendisini Tanımasına Katkıda Bulunur. Kendini tanıyan insanın kendine ve başkalarına saygısı artar. Bu saygı kendi özelini koruma ve başkalarının özeline girmeyerek saygılı olması noktasında bireyi güçlendirir. Kendimizi tanımamız; neyi, ne için ve nasıl yapmak istediğimizi sorgulamamızı sağlarken davranışlarımızı kontrol etmeyi ve duyguları nasıl yönetebileceğimizi öğrenmemiz için fırsat sağlar. Bu çok yönlü gelişme mahremiyet eğitiminin en önemli getirilerindendir.
Mahremiyet Eğitimi Bireyin Sorumluluk Bilinci Geliştirmesine Katkıda Bulunur. Sorumluluk "bireyin uyum sağlaması, üzerine düşen görevleri yerine getirmesi ve yaptıklarının başkaları üzerindeki etkilerinin sonuçlarını üstlenmesi, başkalarının haklarına saygı göstermesi ve kendi davranışının sonuçlarına sahip çıkabilmesi olarak tanımlanabilir.
Mahremiyet Eğitimi Bireyin Vicdan Gelişimine Katkıda Bulunur. Freud vicdana süperego demektedir. “Süperego, çocuğa ailesi ve toplum tarafından aktarılan değerleri, ahlâki kuralları ve gelenekleri temsil eder. Vicdan potansiyel olarak her insanda yer almaktadır. Ancak vicdan bir eğilim olarak her insan da bulunsa da, nasıl bir şekle bürüneceği sosyal öğrenmeyle belirlenir. Mahremiyet Eğitimi, bireyin kendisinin ve insanların özel alanına saygı duymaya katkı sağlamayı hedefler.
ÇOCUKLARDA ‘’MASTÜRBASYON’’
Mastürbasyon, çocuğun bedenini tanımaya yönelik keşfiyle ortaya çıkar. Bu davranıştan haz aldığını fark eden çocuk, davranışı bilinçli olarak tekrarlayabilir. Çocuk için rahatlatıcı ve sakinleştirici olması yönünden mastürbasyon; parmak emme, tırnak yeme davranışları ile benzerdir.
Çocuğun mastürbasyon yaptığına tanık olunduğunda; utandırmadan, korkutmadan, fiziksel müdahalede bulunmadan dikkatini başka tarafa çekmek önemlidir.
MAHREMİYET EĞİTİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
KİTAP ÖNERİLERİ
Saygılarımızla
İzmir Özel Türk Koleji Marmaris Kampüsü
Psk.Dnş.Tuğba KORKMAZ