İzmir Özel Türk Koleji

PDR: Küçük Çocuklara Doğru Sınırlar Koyma

05.03.2020 00:00:00

Çocuklar, yaşadıkları dünyanın kurallarını bilmeye ihtiyaç duyarlar. Kendilerinden ne beklendiğini, ne kadar ileri gidebileceklerini, fazla ileri gittiklerinde neler olacağını bilmek isterler. Büyürlerken her geçen gün artan becerilerini ölçmek için yollar ararlar. Sınırlar, bu öğrenme ve keşfetme sürecinde kritik bir rol oynar fakat verilen mesajlar net olmazsa ebeveynin vermeye çalıştığı dersler işlevsiz hale gelebilir.

Sağlıklı bir gelişim süreci için sınır koymak önemli olmakla birlikte çocuklar büyüyüp olgunlaştıkça yeniden düzenlenmesi gereken dinamik bir süreç olduğu bilinmelidir.

Çocuklar Neden Sınırlara İhtiyaç Duyarlar?

  • Sınırlar, Çocukların Araştırma Yapmasını Sağlar: Her çocuk birer araştırmacıdır ve bu iş için gerekli her şeyleri vardır. Küçük yaşlardan itibaren denemeler yapar, keşiflerde bulunur, çevrelerinde olan bitenler ve bunların nasıl oldukları hakkında bilgiler ararlar. Her daim gözlem yapar ve gözledikleri şeyleri taklit eder, sebep-sonuç ilişkisi kurarak öğrenirler. Edindikleri bu bilgiler yoluyla da kurallar hakkında bazı inançlar geliştirirler. Çocukların araştırmaları onlara söylenenler yoluyla değil yaşadıkları ile şekillenir.
  • Sınırlar, Onaylanan Davranışların Yolunu Belirler: Yol işaretleri olmayan bilmediğiniz bir yolda gittiğinizi hayal edin. Kafanız karışır, ne yöne gideceğinizi bilemezsiniz, yanlış yola sapabilir ve kaybolabilirsiniz. Onaylanan davranışları öğrenmeye çalışan çocuklar da böyle hisseder ve sınırlar onların yol işaretleridir.
  • Sınırlar İlişkileri Belirler: Çocuklar yetişkinlerle olan ilişkilerinde ne kadar güce sahip olduklarını ve bu ilişkiyi ne kadar kontrol edebildiklerini bilmezler. Bunu denemeler yapıp sonuçlarını görerek keşfederler. Başkalarına karşı nasıl tavır almaları gerektiğini, yaptıklarının ne kadarına katlanılabileceğini gün içinde yetişkinlerle bulundukları etkileşimler ile deneyerek öğrenirler.
  • Sınırlar Güvenlik Sağlar: Çocukların beklediği ebeveynlerinin anne ve baba gibi davranmalarıdır. Ebeveynlerinin kararlı olmalarına, kesin ve net sınırlar koymalarına ihtiyaçları vardır. Sınırlar güven verir. Saygılı sınırların olması çocuklara şöyle güçlü mesajlar verir “Ben senin annenim, babanım. Güçlüyüm, becerikliyim. Bana güvenebilirsin, sana doğru yolu gösteririm.”

 

Çocuklar Sınırları Nasıl Öğrenir?

Çocukların zihinsel gelişimi ile ilgili Jean Piaget’in araştırması; öğrenme ve düşünmenin çocuklarda yetişkinlerden farklı olarak somut şeyleri öğrendiklerini göstermiştir. Özellikle küçük yaştaki çocuklar, gerçeklikle ilgili inançlarını şekillendirirken duyulara dayanan deneyimlerinden yola çıkarlar.  Bu gerçek hayatta şu anlama gelir: çocukların duyularıyla algıladıkları şeyler (gördükleri, duydukları, dokundukları, kokladıkları be hissettikleri) o şeyleri belirler. Dünyanın işleyişini yaşadıkları somut şeyler yoluyla öğrenirler. 2 temel yol ile çocuklarımıza kuralları öğretiriz. Bunlar sözlerimiz ve davranışlarımızdır. Her ikisi de ders verir ama somut olan davranışlarımız olduğundan sözler değil davranışlar kuralları belirler.

Örneğin çocuğunuza yemeğini kendi yemesi gerektiğini söylediğiniz halde üzerine dökmesinden çekinip ya da hızlı yemesini sağlamak için siz yediriyorsanız buradan çocuğunuzun anlayacağı “Ben kendim yemeğimi yiyemem, annemin yedirmesine ihtiyacım var” olacaktır. Hâlbuki sözlerinizle bu mesajın tersini söylemiştiniz. Çocuk sizce burada sözlerinizi mi davranışlarınızı mı önemseyecektir? Sözler ve davranışlar uyumlu ise çocuklar sözlerimize güvenir ve bu sözlerin ardındaki kuralları anlarlar.

Sınırlarınız Net Mi Esnek Mi?

Araba kullanırken trafik ışığına geldiğinizde ışık sarıya dönerse ve hala geçecek zamanınız varsa yine de durur musunuz? Birçok yetişkin durmaz. Çocuklar da bu tür bir sinyal aldıklarında yanlış davranışlarını durdurmazlar. Yetişkinlerin sarı ışıkta durmaması ile çocukların da durmaması aynı sebeptendir. Durmak isteğe bağlıdır, zorunlu değildir.

Sınırların iki temel biçimi vardır. Bunlar net ve esnek sınırlardır. Çoğu durumda problem, sınırlar konusunda net olmayan iletişim kaynaklıdır. Beklentileriniz ile ilgili net mesajlar vererek çocukların sınırları zorlamasını engelleyebilirsiniz.

Esnek Sınırlar: ‘Hayır’ Ne Zaman ‘Evet’ ya da ‘Olabilir’ Anlamına Gelir?

Diyelim ki çocuğunuzun sizden izinsiz çikolata yemesi yasak ve siz telefonla konuşurken çocuğunuz gizlice dolabı açıp bir çikolata almış ve yiyor. Ebeveyn olarak bunu fark ettiğinizde sadece izinsiz yemesinin yasak olduğunu hatırlatıp yemeye devam etmesine izin verdiğinizi düşünelim.  Konuşmaya devam ederek neden yasak olduğunu uzun uzun anlatırken çocuğun yemeye devam etmesi ve artık son lokmada “Peki bir dahakine izin almayı unutma” demeniz Esnek sınırlarda sözlü mesaj dur derken davranışsal mesaj durmanın gerekli ya da zorunlu olmadığını söyler.

Esnek sınırları olan ailelerde ki bazı örnekler şunlardır:

  • İsteklerini, umutlarını ve gereklilikleri belirtmek: “Keşke babanın bilgisayarı ile oynamasaydın.” Burada net mesaj yoktur. Dursan iyi olur ama mecbur değilsin mesajı vardır.
  • Tekrarlama ve hatırlatma: Sürekli tekrarlayan ve hatırlatan ebeveynler çocuklarını duymazdan gelmeye alıştırmaktadırlar.
  • Net olmayan mesajlar: “Odanı topla” yönergesi okul öncesi çağında bir çocuk için çok ucu açıktır. Odayı toplamaktan kasıt nedir?
  •  Rüşvet ve özel ödüller: “Yemeğini yersen çikolata yiyebilirsin.” Eğer çocuk çikolata yemek istemiyorsa yemeği de yemek zorunda değildir. Ya da çikolata verilmediğinde yemeğini yemek istemez.

Net Sınırlar: Hayır, hayır demektir.

Net sınırlar, kural ve beklentilerimiz ile ilgili net sinyaller gönderir. Net sınırlar belirlemenin yolları ise şunlardır:

  1. Mesajı davranış üzerine yoğunlaştırın: Asıl amaç onaylanmayan davranışı reddetmek olduğundan çocuğa değil davranışına yönelik geri bildirimde bulunmalıyız. Telefonda konuşurken araya girerek sizi rahatsız eden çocuğunuza “Lütfen telefonu kapatana kadar bekle.” Diyebilirsiniz. “Görmüyor musun meşgulüm! Ne kadar sabırsızsın.” Gibi geri bildirimler verilmemelidir.
  2. Açık, anlaşılır ve kesin olun: Odayı toplama örneğine dönecek olursak “Yerdeki oyuncakların hepsini sepete koy” net bir mesajdır.
  3. Normal ses tonunuz ile konuşun: Yüksek ses kontrol kaybı mesajı verir. Çocuğu ikna etmek için bağırmaya gerek yoktur. Kararlı ve normal bir ses tonu yeterlidir.
  4. Sözlerinizi davranışlarınızla destekleyin: “Oyuncaklarını toplamadan yeni oyuna geçemeyiz” demenizin ardından buna izin verirseniz bir dahaki sefere sözlerinizi ciddiye almazlar.

Sınırları Yavaş Yavaş Öğretmek Mi Daha İyi,

            Var Olan Sınırları Sonradan Onarmak Mı?

Küçük çocukların sınırlarını oluşturmak özellikle gelecekleri için oldukça önemlidir. Sorumluluklarını ve sınır belirlemeyi erken yaşlarda öğrenen çocukların ileri yaşlarının çok daha rahat geçtiği bilinmektedir. İşe ne kadar geç başlanırsa bu hem çocuklar için hem ebeveynler için süreci zorlaştıracaktır.                                                       

Uzm. Psikolog Gamze Özkan

ITK Anaokulları Rehberlik Bölümü

 

 

KAYNAKLAR

MacKenzie, Robert. Çocuğunuza Sınır Koyma. İstanbul: Yakomoz Kitap, (2014).

Runkel, Hal Edward. Bağırmayan Anne Baba Olmak. İstanbul: Aganta Kitap (2017).

Townsend, John & Cloud Henry. Sınırlar. İstanbul: Koridor Yayıncılık (2018).